3 Kasım 2018 Cumartesi

Gamze oturak

LÖSEMİ


Lösemi Nedir?

Toplumda kan kanserinin türlerinden biri olarak bilinen lösemi, kemik iliğinden kaynağını alan ve kan üreten kök hücrelerinden birinin, çeşitli etkenlerin bir araya gelmesi ile gelişiminin bir basamağında duraklaması ve kontrolsüz aşırı çoğalmaya başlamasıdır. Lösemi öncelikle kemik iliğini, sonrasında da tüm organları ele geçirir. Vücudun kan üretim sistemi olan kemik iliği ve lenfatik sistemi etkileyen lösemi,  tedavi edilmezse ilerleyici seyir gösteren kötü huylu kanserlerdendir. Lösemi; olgunlaşmış akyuvarların kontrolsüz artışına bağlı oluşursa kronik ve yavaş seyirlidir. Olgunlaşmamış akyuvarların kontrolsüz artışına bağlı gelişenler ise akut yani hızlı seyirli olarak tanımlanır. Hızlı seyirli olan kan kanserleri sıklıkla ani başlangıç gösterip özellikle 1-2 ay içerisinde klinik bulgu ve belirti verir. Bu nedenle kısa sürede tanı konulmalı ve en kısa sürede tedaviye başlanmalıdır.
Löseminin tam olarak nedeni bilinmese de özellikle radyasyon, benzen gibi kimyasallara ve tarım ilaçlarına maruz kalmanın lösemi riskini artırdığı bilinmektedir. Kan kanserlerinin en bilinenlerinden biri olan lösemi, hedefe yönelik akıllı ilaçların yanı sıra hastaya özel kök hücre nakil seçenekleri sayesinde başarıyla tedavi edilebilmektedir.

Lösemi Çeşitleri Nelerdir?

Lösemi akut (aniden ortaya çıkan, hızlı ilerleyen) ve kronik (yavaş seyirli, müzmin) olarak iki grupta değerlendirilir. Akut lösemiler de akut lenfoblastik lösemi (ALL) ve akut miyeloblastik lösemi (AML) olmak üzere ikiye ayrılır. Kronik lösemiler de Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) ve Kronik Miyeloid Lösemi (KML) olmak üzere alt gruplara ayrılmaktadır.
Lösemi çeşitleri arasında akut lösemiler son derece agresif ve hızla ilerleyen bir hastalık türüdür. Akut lösemi zamanında tanı konulup tedaviye başlanmazsa, günler veya haftalar içinde hastanın kaybedilmesine neden olabilir. Kronik lösemi ise çok yavaş seyirde uzun süre sessizce kalabilir ve yıllar içinde ilerleme gösterebilir.

Akut Lösemi Nedir?

Kan kanserleri içerisinde akut löseminin görülme oranı % 15-20 ‘dir. Akut lösemi, çocuklarda en çok görülen kanser tipi olup, çok hızlı ilerler. Her yaşta görülebilen akut löseminin ilerleyen yaşlarda görülme oranı da artar. Belirti ve bulgularıyla kendini çok kısa sürede belli eden akut lösemi kemik iliğinde bulunan ve kan hücrelerinin üretiminden sorumlu olan kök hücrelerin kanserleşerek kontrolsüz ve hızla çoğalması sonucu oluşur. Akut lösemide kanser hücreleri çok hızlı şekilde önce kemik iliğine ardından da tüm vücuda yayılır. Akut lösemi hastalarında lökosit adı verilen beyaz kan hücreleri yapılamadığından sık sık ağır enfeksiyon durumları görülebilir. Kan pıhtılaşmasından sorumlu olan trombosit hücreleri de üretilemediği için cilt kanamaları, mide bağırsak sisteminden olan kanamalar ya da hayati organlarda ciddi seyirli kanamalarla karşılaşılabilir. Akut lösemide en büyük belirti olan kansızlık, hastaların en kolay fark ettiği belirtilerden biridir. Ayrıca vücuttaki diğer organlara yayılma gösterdiğinden herhangi bir organda oluşan bozukluk olarak da karşımıza çıkabilir.
Akut lösemi kendi içerisinde birçok alt tipe sahip akut miyeloblastik lösemi (AML) ve akut lenfoblastik lösemi (ALL) olarak iki ana gruba ayrılır. Her biri çok hızlı ilerleyen bu tümör tiplerine karşı erken tanı, tiplendirme ve hızlıca tedaviye başlamak çok önemlidir. Belirtiler görüldüğünde uzman onkoloji merkezlerinde uzman doktorlar tarafından tanı koyulup, kişiye uygun tedavi yapılması planlanmalıdır.

Kronik Lösemi Nedir?

Kronik lösemi ise akut lösemiye göre daha yavaş ilerleyen lösemi türüdür. Ancak kronik lösemi daha iyi sonuç verir. Olgun hücrelerin yapması gereken görevleri yerine getirmemesi ve anormal çoğalması ile ortaya çıkan kronik löseminin kronik lenfositik lösemi (KLL) ve kronik myelositer lösemi (KML) olmak üzere iki temel alt grubu bulunmaktadır. 

Lenfositik Lösemi (KLL)

Lenfositik Lösemi(KLL), olgunlaşmış normal lenfositlere benzeyen ve enfeksiyonlara karşı vücudu koruyan, fakat işlevlerini yerine getiremeyen lösemik hücrelerin kemik iliğinde çoğalması ile ortaya çıkar. KLL hücreleri, kemik iliği, lenf nodları ve kana yerleşir, bunun neticesinde de lenf düğümleri şişer ve dalak büyür. Daha çok 60-70 yaş aralığında görülen KLL, tüm lösemilerin %30’nu oluşturur. Hastalık çok yavaş ilerlediği için hastalar tanı konulmadan uzun süre yaşayabilir. Tanı sonrasında ise bazı hastalarda KLL problem yaratmadığı sürece tedaviye gerek duyulmaz. KLL tanısı hastalığa özel olan genetik bir değişikliğin özel yöntemlerle tespit edilmesi ile konulur.

Lösemi Belirtileri Nelerdir?



Lösemi belirtileri diğer kan kanserlerinde gözlenen bazı bulgularla ortak özellikler gösterebilir. Kansızlığa bağlı olarak;

  • Solukluk,
  • Halsizlik,
  • Çabuk yorulma,
  • Efor sırasında nefes darlığı gibi belirtiler gözlemlenir.

Lösemi belirtileri arasında bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle gelişen enfeksiyonlar sonucu diş etleri, burun, diş etleri ve cilt altında beklenmeyen kanamalara, morarmalar ve toplu iğne başı büyüklüğünde, basmakla solmayan kırmızı döküntülere rastlanır. Akut lösemi belirtilerinde ise bu bulgular dikkat çeker;

  • Solukluk, halsizlik,
  • İştahsızlık, kilo kaybı,
  • Gece terlemesi,
  • Uygun tedavi ile kontrol altına alınamayan, sık tekrarlayan ateş, enfeksiyonlar,
  • Kemik ağrıları,
  • Cilt altında kanama (toplu iğne başı kadar küçük kırmızı döküntüler, kolay ortaya çıkan morarmalar)
  • Burun ve diş eti kanamaları, boyun ve koltuk altı lenf bezlerinde, karında şişlik, diş etlerinde kabarma.
Lösemi belirtileri pek çok hastalığın belirtileri ile aynı seyredebilir. Vücudun tüm organlarına yayılabilen lösemi özellikle romatizmal hastalıklar, enfeksiyon hastalıkları, kanamalı hastalıklar, lenfoma, myeloma ve diğer kan kanserleri belirtileri ile benzer belirtilere sahip olabilir.

Çocuklarda Lösemi Belirtileri

Tüm çocukluk kanserleri göz önüne alındığında yaklaşık yüzde 30’unun lösemi olduğu görülmektedir. Çocukluk çağı kanserleri ve lösemi sıklıkla 2-5 yaş ya da 5-10 yaş aralığında görülmektedir. Çocuklarda löseminin çok kapsamlı klinik bulguları olsa da bazı belirtilerden şüphelenmek gerekir. Bunları şöyle sıralayabiliriz;
  • Hızlı kilo kaybı
  • İştahsızlık
  • Renkte solukluk
  • Vücutta morluklar ya da beklenmedik bezelerin uzun süre devam etmesi veya giderek Büyümesi
  • Karında şişlik
  • Eklem ağrıları
  • Uzun süre devam eden ve 5 günün üzerinde süren inatçı ateş
Yeni doğan bebekler 6-8 ay kadar anneden aldığı bağışıklık sistemini sürdürebilir. Sonrasında ise 2 yaşına kadar kendi bağışıklık sistemini kurar. Bu döneme kadar yılda 5 kez enfeksiyon geçirebilir. Viral enfeksiyonlar lösemi kanserlerini tetikleyebileceği unutulmamalıdır.
Çocuklarda löseminin nedenlerinden biri de D vitamini eksikliğidir. Erken yaşta görülen raşitizm ve buna bağlı olarak ortaya çıkan D vitamini eksikliğinin kanser üzerinde etkili olduğunu gösteren çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu nedenle çocukların uygun hava şartlarında ve uzmanların önerdiği saatlerde güneş görmesi çok önemlidir. Lösemide genetik faktörlerin önemi de göz ardı edilememelidir.

Lösemi Tedavisi

Lösemi tedavisi birçok disiplini ilgilendirir. Tam donanımlı hastanelerde yetişkin ve çocuk hematoloji uzmanları tarafından tedavi edilir. Lösemi tedavi edilen onkoloji merkezi, kemoterapi uygulaması amacı ile iyi yetişmiş bir hemşire ekibi, 24 saat hizmet veren teşekküllü bir kan bankası, enfeksiyon hastalıkları uzmanı, gereğinde ışın tedavisi vermek açısından radyasyon onkolojisi uzmanı ve sofistike laboratuvar alt yapısı bulunması gerekmektedir.
Lösemi tedavi edilebilen bir hastalık olup, son yıllarda keşfedilen pek çok yeni yöntem ile tedavinin başarı oranı da her geçen gün artmaktadır. Yeni kemoterapötik ajanların keşfi, hedefe yönelik moleküler ilaçlar ve biyolojik ilaç tedavilerinin günlük kullanıma girmesi, gelişmiş radyoterapi cihazlarının geliştirilmesi, kemik iliği nakliyle ilişkili gelişmeler, hastaların yaşam sürelerinin uzatılmasında ve hastalığın tam olarak tedavi edilmesinde büyük aşamalar kat edilmesine sebep olmuştur.
Lösemi tedavisi için akla gelen ilk tedavi yöntemi kemoterapidir. Kemoterapi ilaçlarının tipi, dozu, uygulama yolu löseminin tipine göre farklılık gösterebilir. Yaklaşık 24 ay süren kemoterapi tedavisi dışında kemik nakli de bazı lösemi türlerinin tedavisinde akla gelen bir diğer yöntemdir.  Ülkemizde lösemi tedavisinde ulaşılan başarı oranları, gerek kemoterapi gerekse kemik iliği nakliyle dünya standartlarındadır.

Kronik miyeloid lösemiler 2000 yılından itibaren büyük oranda tedavi edilebilmektedir. Hastalık iyi tanındığından mekanizmayı bozan ilaçlar kullanılmaktadır. Hedefe yönelik tedavi adı verilen bu tedavi ile kemik iliğinde sürekli çoğalan miyeloid kökenli hücrelerin olgunlaşmadan ya da olgunlaşarak kana karışmasını engellemektedir.  İlaçlarla kontrol altına alınamayan hastalarda ise en etkin tedavi yöntemi “allojenik kök hücre nakli”dir. Kök hücre nakli,  doku uyumlu kardeş, yakın akraba veya akraba dışı gönüllü bağışçıdan alınan kök hücreler yardımı ile yapılmaktadır. Yavaş seyreden lösemi türü olan kronik lenfositik lösemiler (KLL) için erken evrelerde sadece destek amaçlı tedaviler verilir. İleri evrelerde veya yüksek riskli hastalarda ilaçlar veya hedefe yönelik antikorlar (immünoterapi) uygulanabilir. Kronik lenfositik lösemi, ileri yaş hastalığı olmasına rağmen 50 yaş öncesinde de görülebilmektedir. Yüksek riskli bu hastalarda da allojenik kök hücre nakli tedavi seçeneklerinden biridir.

Lösemide Kök Hücre Nakli Nasıl Yapılır?

Lösemi tedavisinde ilaç tedavisi ile erken dönemde hastalığı kontrol altına alınanlarda, hastalığın tekrarlama riski yüksekse, kök hücre nakli tercih edilir. Kök hücre nakli; kişinin kendisinden (otolog) veya doku uyumlu kardeş, diğer yakın akraba veya akraba dışı gönüllü bağışçılardan alınan kök hücrelerle (allojenik) yapılmaktadır. Kök hücre nakli için kök hücreler, vericiye anestezi uygulayarak kalça kemiğinden veya kök hücreleri uyarıcı ilaçlar kullanıldıktan sonra özel cihazlarla damardan çekilerek toplanır. Kök hücre nakli öncesi hastaya yüksek dozda ilaç ve/veya ışın (radyoterapi) tedavisi uygulanır. Bu aşamanın amacı hastanın vücudunda kalma ihtimali olan kanser hücrelerini yok etmek ve hastanın kemik iliğindeki hücreleri boşaltmaktır. Sonrasında nakil gerçekleştirilir. Uygun kök hücre vericisi bulunamayan hastalarda “otolog nakil” yapılabilir, ancak asıl etkili tedavi allojenik kök hücre naklidir. Nakil sonrası hastaların ciddi problemlerle karşılaşmaması için uzun yıllar takip edilmeleri gerekebilir.
Son dönemlerde uygun kök hücre vericisi bulunamayan ve yüksek tekrarlama riskine sahip hastalara kısmen uygun (%50-80 uyumlu) akrabalardan, “haploidentik” olarak isimlendirilen kök hücre nakli de yapılabilmektedir. Haploidentik nakil ile hastalığın riskine bağlı olarak hastaların yaklaşık yarısında bir yıldan daha uzun süreli hastalık kontrolü ve yaşam sağlanabilmektedir. Ancak bu gruptaki hastaların doku uyumsuzluğu sonucu bağışıklık sistemleri baskılandığında, tam donanımlı ve deneyimli merkezlerde sıkı takibinin yapılması gerekmektedir.

Kök Hücre Nakli Kimlere Yapılmalı?

Kök hücre nakli yapılırken bazı noktalara dikkat etmek gerekir.  Hastanın yaşı, ilave sağlık sorunu olup olmadığı, hastanın orta ve yüksek riskli grupta mı yer aldığına ilişkin kriterler göz önüne alınarak gerekli değerlendirme yapılmaktadır.  Bazı hastalar tedaviye daha geç cevap vermekte ya da hastalıkları daha çabuk tekrarlamaktadır. Bu tip hastalarda, hastalığın tekrarlama riski bazı gen değişikliklerinin varlığı ile belirlenebilir. Gen değişikliklerinin incelenmesi sonucunda yüksek riskli olarak adlandırılan grupta yer alan hastalara (yaşı gençse ve ilave hastalığı yoksa) allojenik nakil yapılmalıdır. Tekrarlama riski düşük olan hastalarda; kök hücre nakli, yan etkilerin fazla olması ve bazen yaşamı tehdit eden yan etkiler gelişmesi nedeniyle ilk aşamada önerilmez. Ancak hastalığın tekrarlaması halinde kök hücre nakli uygulanır. Başlangıç tedavisi ile cevap alınamayan kan kanserlerinde ise allojenik nakil bir tedavi seçeneği olarak uygulanabilir.
KAYNAK:memorıal hematoloji birimi

Gamze oturak

About Gamze oturak -

Scientia vincere tenebras.

Abone Olun :