Erwin Schrödinger,yaşamın belli niteliklerinin kuantum teorisiyle anlaşılabileceğini düşünüyordu. Hatta ''Yaşam Nedir?'' kitabında bu konuyu ele aldı ve bu kitapla Francis Crick ve James D.Watson'a yardımcı olmuştur.
Schrödinger 1950'de ''Canlı organizmalar,hücrelerdeki olağan işleyişleri güçlendirmek adına bir şekilde kuantum seviyeye ulaşıp onun garipliklerinden faydalanıyor olabilirler.''
DNA'yı tanımlayan kuantum dalga fonksiyonunun çevre tarafından çökertilmesiyle mutasyona neden olabileceği tartışıldı. Sonuç olarak DNA'yı oluşturan sarmalların birbirinin tersi yönünde hareket ettiğini,net hızın sıfıra eşit olduğunu,zincirin formunun bozulmadığını,bu formun korunma yolu ise kuantum dolanıklık olduğunu biliyoruz.
Yerini Beğenmeyen Hidrojen
Bazlar arası hidrojen bağları ile bağlanır.Tek başına bir hidrojen atomu kuantum yasalarına yenik -klasik fizik ile açıklayamadığımız yasalar- düşebilir. Kuantum dünyası eş zamanlılık dünyası olduğu için yenik düşen atomun aynı anda iki zincirin de tarafında bulunma durumu ihtimalini '' kuantum süperpozisyonu'' kullanarak açıklandı.
Superpozisyon,varsayılım havada dönen bir madeni para süperpoze haldedir,yani olası iki durumu da (yazı ve tura) içerir.Ancak bu süperpoze durumu avucumuza düşüne kadardır.
Kuantum dolanıklığın,yazdığım bu çok az örnekten ibaret değildir.Enzimler,atomlar,koku reseptörleri,kuşlar gibi daha birçok örnek gösterilebilir.Nasıl yapıldığını anlamaya çalışmak ve merak etmemek elde değil.
Kaynak : Bezelye