Kızamıktan ölen bebek sayısı giderek artıyor. Aşı karşıtları yüzünden Avrupa’da patlak veren krizde vaka sayısı giderek büyüyor . .Kızamığı engellemek için aşılanma oranının en az %95’e ulaşması gerekiyor. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nden alınan bilgiye göre kıtada kızamık vakalarında 3 kat artış kaydedildi ve böyle giderse düşük bağışıklık oranından kaynaklı yeni salgınların olması muhtemel. Romanya’da yaşanan salgında en son geçtiğimiz hafta dokuz aylık bir bebek daha kızamıktan öldü.Böylece geçtiğimiz yıldan beri 46. Bebek ölümü gerçekleşti. Geçtiğimiz aylarda yayınlanan bir rapora göre başta Romanya, İtalya, Yunanistan ve Almanya olmak üzere 14,400 vaka gerçekleşti. Önceki sene bu rakamın 4,600 olduğu düşünülürse , gidişat gerçekten hiç iyi değil. Kızamık çok bulaşıcı bir hastalık İngiltere, Fransa ve İsveç’te halen çocuklar kızamık oluyor. Aşı ile önlenebilir olmasına rağmen, gerçekten kulaktan duyma bilimsel olmayan veriler ışığında aşı reddi giderek artıyor. Ayrıca yetişkinlikte geçirilen kızamık hastalığı erkekler için çok ölümcül ve risk taşıyor. Geçtiğimiz cuma, Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Kontrol ve Yönetim Merkezi tarafından verilen bilgiye göre Karadeniz Constanta limanından gelen bir bebeği aşılanmadığı belirtildi. Sadece geçtiğimiz hafta Romanya’da 204 yeni kızamık vakası raporlanırken, geçtiğimiz yıl yaklaşık 12,000 vaka yaşandığı belirtildi. Virüs hava yoluyla öksürme ve hapşırma ile hızla yayılıyor. Ülkemizde de giderek artan aşı reddi vakaları nedeniyle acilen tedbir alınması ve pandemik bir krize dönüşmesi engellenmelidir.
AŞI REDDİ BÜYÜK BİR YANLIŞ
Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, son yıllarda artan kızamık sayısındaki artışa dikkat çekti. Türkiye’de özellikle aşılama oranının son derece yüksek olduğu dönemlerde birçok hastalığın belirgin şekilde azaldığını belirten Prof. Dr. Ceyhan, 20 yıldır çocuk felci görmediklerini söyledi. Kızamık vakalarını yılda 10’un altına kadar düşürmeyi başardıklarını anlatan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Son birkaç yıldır Türkiye’de artan aşı karşıtı söylemler var. Halkın bunun etkisinde kalarak, çocuklarını aşılatmamaya başladıklarını görüyoruz. 2013 yılında 980 olan aşı reddi 2017’de 23 bine kadar çıktı. Böyle olunca Türkiye’de aşılama oranları düştü. Hiçbir aşı tek başına yüzde 100 koruyucu değildir. Aşılanan çocukların yüzde 1-2’si aşıya rağmen korunmayabilir ama bu oran bütün hastalıklar için geçerlidir. Yüksek oranda aşılama yaparsanız, hiçbir çocuk hastalanmıyor. Ancak aşılama oranları düşerse, aşılamaya rağmen korunamayan yüzde 1-2 çocuk da hastalığa yakalanır” dedi.
AŞI KARŞITLIĞI BAŞKA ÇOCUKLARI DA RİSKE ATIYOR Geçen yıllarda Avrupa’da ortaya çıkan salgınların etkisiyle Türkiye’de salgın hastalıklarda artış yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Çoğunluğu aşıyı reddeden ailelerin çocuklarında olmak üzere aşılanan birkaç vakada hastalık gördük. Aşıya rağmen hastalanmalarının tek nedeni var, başka çocukların aşılanmaması. Aşılanmayı ilaç gibi değerlendirmemek lazım. İnsan ilaç tedavisini istemeyebilir, kendisini ya da çocuğunu riske atar ama aşı öyle değil. Bir kişi çocuğunu aşılatmazsa başka bir ailenin aşılı çocuğunu da riske atmış olabilir” diye konuştu. Aşı karşıtı söylemlere de eleştirilerde bulunan Prof. Dr. Ceyhan, “Örneğin aşılamayı batı tıbbı gibi lanse ediyorlar ama hiç alakası yok. Bu aşılama faaliyetleri teknolojiye ayak uyduramayınca duruyor. Ama son yıllarda Türkiye’de aşı üretimiyle ilgili faaliyetler var. Bunu batılıların bize dayattığı bir işlem gibi dile getirmek son derece yanlış” diye sözlerini sürdürdü.
AŞI YAPTIRMAMANIN BEDELİ BÜYÜK OLABİLİR’ ‘Çocukları aşı yaptırmamanın bedeli büyük olabilir’ diyen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, şu bilgileri verdi: “Kızamık tehlikeli bir hastalıktır. Geçen yıl kızamık vaka sayısı 85 idi. Eğer aşı reddi devam ederse bu rakamların artması kaçınılmaz olacaktır. Kızamığa yakalanan her 1000 çocuktan 20’sinde ölüm bekleniyor. Umarım bu vakalara ulaşmayız. Bunun tek yolu da aşılamadır. ‘Aşı özgürlüğü’ kavramı en büyük tehlike ve yanlış bir düşünce. İnsanlar aşıyı ilaç tedavisi ile karıştırıyor. İlaçla tedavi olmamak özgürlük olarak değerlendirilebilir ama bir insanın hürriyeti, başka insanların hürriyetine zarar verdiği noktaya kadardır. Burada da böyle bir durum söz konusu. Sizin çocuğunuzu aşılatmamanız başka çocukların sağlığını etkiliyorsa bunu özgürlük olarak değerlendirmemek lazım.
” AŞI KARŞITLIĞI 1 YILDA 2 KATINA ÇIKTI
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap da, 2016’da çocuklarına aşı yaptırmayan aile sayısı 11 bin iken, bu sayının 2017’de 23 bine çıktığını söyledi. Çocukların önemli kısmını aşılamazsak salgınlar tekrar çıkar dedi. Boğmaca ve kızamık başta olmak üzere birçok hastalığın aşılar sayesinde unutulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Azap, aşılar yaptırılmadığında bu hastalıkların yeniden ortaya çıkacağını ve bunun 10 binlerce insanı etkileyeceğine dikkati çekti. Dünyada aşı oranlarının düştüğü ülkelerde bulaşıcı hastalıkların arttığına dikkati çeken Prof. Dr. Azap, “Rakam çok endişe verici. Bununla ilgili düzenlemeler devam ediyor. Aşılar, insanoğlunun geliştirdiği önemli buluşlardandır, hayat kurtarıcıdır. Her sene dünyada 2-3 milyon insan aşılar sayesinde ölümden kurtulmuş ve korunmuş oluyor. Bu aşılama oranlarını artırdığımızda bu sayının 5 milyona çıkmasını bekliyoruz. Sadece kızamık aşısı son 15 yılda 20 milyon çocuğun hayatını kurtardı. Aşı karşıtlığı çok tehlikeli” diye konuştu. (DHA)
Kaynak:http://www.gercekbilim.com/asi-reddi-nedeniyle-avrupa-salgin-kizamik-olum/
AŞI REDDİ BÜYÜK BİR YANLIŞ
Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, son yıllarda artan kızamık sayısındaki artışa dikkat çekti. Türkiye’de özellikle aşılama oranının son derece yüksek olduğu dönemlerde birçok hastalığın belirgin şekilde azaldığını belirten Prof. Dr. Ceyhan, 20 yıldır çocuk felci görmediklerini söyledi. Kızamık vakalarını yılda 10’un altına kadar düşürmeyi başardıklarını anlatan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Son birkaç yıldır Türkiye’de artan aşı karşıtı söylemler var. Halkın bunun etkisinde kalarak, çocuklarını aşılatmamaya başladıklarını görüyoruz. 2013 yılında 980 olan aşı reddi 2017’de 23 bine kadar çıktı. Böyle olunca Türkiye’de aşılama oranları düştü. Hiçbir aşı tek başına yüzde 100 koruyucu değildir. Aşılanan çocukların yüzde 1-2’si aşıya rağmen korunmayabilir ama bu oran bütün hastalıklar için geçerlidir. Yüksek oranda aşılama yaparsanız, hiçbir çocuk hastalanmıyor. Ancak aşılama oranları düşerse, aşılamaya rağmen korunamayan yüzde 1-2 çocuk da hastalığa yakalanır” dedi.
AŞI KARŞITLIĞI BAŞKA ÇOCUKLARI DA RİSKE ATIYOR Geçen yıllarda Avrupa’da ortaya çıkan salgınların etkisiyle Türkiye’de salgın hastalıklarda artış yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Çoğunluğu aşıyı reddeden ailelerin çocuklarında olmak üzere aşılanan birkaç vakada hastalık gördük. Aşıya rağmen hastalanmalarının tek nedeni var, başka çocukların aşılanmaması. Aşılanmayı ilaç gibi değerlendirmemek lazım. İnsan ilaç tedavisini istemeyebilir, kendisini ya da çocuğunu riske atar ama aşı öyle değil. Bir kişi çocuğunu aşılatmazsa başka bir ailenin aşılı çocuğunu da riske atmış olabilir” diye konuştu. Aşı karşıtı söylemlere de eleştirilerde bulunan Prof. Dr. Ceyhan, “Örneğin aşılamayı batı tıbbı gibi lanse ediyorlar ama hiç alakası yok. Bu aşılama faaliyetleri teknolojiye ayak uyduramayınca duruyor. Ama son yıllarda Türkiye’de aşı üretimiyle ilgili faaliyetler var. Bunu batılıların bize dayattığı bir işlem gibi dile getirmek son derece yanlış” diye sözlerini sürdürdü.
AŞI YAPTIRMAMANIN BEDELİ BÜYÜK OLABİLİR’ ‘Çocukları aşı yaptırmamanın bedeli büyük olabilir’ diyen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, şu bilgileri verdi: “Kızamık tehlikeli bir hastalıktır. Geçen yıl kızamık vaka sayısı 85 idi. Eğer aşı reddi devam ederse bu rakamların artması kaçınılmaz olacaktır. Kızamığa yakalanan her 1000 çocuktan 20’sinde ölüm bekleniyor. Umarım bu vakalara ulaşmayız. Bunun tek yolu da aşılamadır. ‘Aşı özgürlüğü’ kavramı en büyük tehlike ve yanlış bir düşünce. İnsanlar aşıyı ilaç tedavisi ile karıştırıyor. İlaçla tedavi olmamak özgürlük olarak değerlendirilebilir ama bir insanın hürriyeti, başka insanların hürriyetine zarar verdiği noktaya kadardır. Burada da böyle bir durum söz konusu. Sizin çocuğunuzu aşılatmamanız başka çocukların sağlığını etkiliyorsa bunu özgürlük olarak değerlendirmemek lazım.
” AŞI KARŞITLIĞI 1 YILDA 2 KATINA ÇIKTI
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap da, 2016’da çocuklarına aşı yaptırmayan aile sayısı 11 bin iken, bu sayının 2017’de 23 bine çıktığını söyledi. Çocukların önemli kısmını aşılamazsak salgınlar tekrar çıkar dedi. Boğmaca ve kızamık başta olmak üzere birçok hastalığın aşılar sayesinde unutulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Azap, aşılar yaptırılmadığında bu hastalıkların yeniden ortaya çıkacağını ve bunun 10 binlerce insanı etkileyeceğine dikkati çekti. Dünyada aşı oranlarının düştüğü ülkelerde bulaşıcı hastalıkların arttığına dikkati çeken Prof. Dr. Azap, “Rakam çok endişe verici. Bununla ilgili düzenlemeler devam ediyor. Aşılar, insanoğlunun geliştirdiği önemli buluşlardandır, hayat kurtarıcıdır. Her sene dünyada 2-3 milyon insan aşılar sayesinde ölümden kurtulmuş ve korunmuş oluyor. Bu aşılama oranlarını artırdığımızda bu sayının 5 milyona çıkmasını bekliyoruz. Sadece kızamık aşısı son 15 yılda 20 milyon çocuğun hayatını kurtardı. Aşı karşıtlığı çok tehlikeli” diye konuştu. (DHA)
Kaynak:http://www.gercekbilim.com/asi-reddi-nedeniyle-avrupa-salgin-kizamik-olum/