17 Nisan 2018 Salı

BAVUL ACADEBİ

Florür ;Kimyasal Silah

Florür ilk "19. yüzyılda yaygın deyimle "şeytan zehri" olarak bilinen sodyum florür, fare zehri olarak kullanılıyordu. Birçok endüstri kolunun atık ürünü olan sodyum florür depolanması oldukça güç bir kimyasaldır.

Denizlerin dibinde depolandığında milyonlarca balığın ve deniz canlısının ölümüne neden olmakta, eğer toprağa depolanırsa nehirlere ve yeraltı sularına karışmakta ve toprağı zehirlemektedir. Metali yeme özelliği de bulunduğu için sodyum florür'ün depolanması için üretilen konteynırlar oldukça pahalıya mal olmaktadır.

20. yüzyılın ikinci yarısında, kapitalizm önderleri, bu zehirli atığın depolama maliyetinden kurtulmak için florürlü diş macunu masalını ortaya atmış, başta ABD olmak üzere dünya çapında bir dizi üniversitenin diş hekimliği ve halk sağlığı bölümlerinde diş sağlığı için florürün faydaları üzerine araştırmalar yönlendirmiş ve sonuçta her ülkede florürlü diş macunları diş hekimliği kuruluşlarının onayını almıştır.





 Florür Aksiyonu Ağı’nın (The Florür Action Network) verilerine göre, Avrupa nüfusunun %97’si içme sularında florür kullanmamaktadır. Avrupa’da kullanan ülkeler ve nüfusa oranına göre suda florür kullanma yüzdesi şu şekildedir: İrlanda(%73), İspanya(%11), İngiltere(%11) ve Polonya(%1).
Yukarıdaki ülkeler dışında şu OECD ülkeleri içme suyuna florür eklemektedir: Avustralya(%80), Şili (%70%), İsrail (%70%), Amerika (%64), Yeni Zelanda (%61) ve Güney Kore(%6).
Amerikan nüfusunun çoğu florür eklenmiş musluk suyu içmektedir. Amerikan içme suyundaki florür standardı 1 litreye 0,7-1,2 miligramdır. Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, 1945 yılından beri uygulanmakta olan içme suyuna florür katılması işlemini “20. yüzyıldaki en önemli halk sağlığı başarılarından biri” olarak kabul etmektedir. 
Bununla beraber, son dönemde içme suyundaki florür oranının azaltılması konusunda fikirler oluşmaya başlamıştır. Bunun nedeni, florür konusunun ilk gündeme geldiği 40’lı yıllardan bu yana, piyasada florür içeren ürünlerin ve doğal kaynaklardan alınan florür miktarının artmış olması ve içme suyuna eskisi kadar florür eklemenin gerekli olmamasıdır.
Türkiye’de suya florür katılmıyor, ama pek çok ilimizin şebeke suyunda doğal olarak florür bulunuyor. Üstelik şebeke suyu tek florür kaynağı değil. Hazır meyve suyu ve gazlı içeceklerden tutun, bebek mamalarına kadar pek çok üründe florür bulunuyor.
Florür Kaynakları
 Türkiye İçme Sularında Florürün Bölgesel Dağılımı başlıklı çalışmada, Marmara Bölgesi’nin suları incelenmiş ve bazı ilçelerde florür değerlerinin tehlikeli seviyelere çıktığını saptamış. Örneğin Kırklareli merkez ilçede sudaki florür değerlerinin, Dünya Sağlık Örgütü’nün güvenli bulduğu aralık olan 0,5 – 1.7 mg/lt.nin üzerinde olduğu saptanmış.
İşin kötüsü, oturduğunuz bölgedeki suların düşük florürlü olması da yetmiyor, çünkü tükettiğimiz pek çok hazır içecek, Türkiye’nin farklı bölgelerinde, şebeke suyundan üretiliyor. Eğer üretimin yapıldığı bölgedeki sular yüksek florür içeriyorsa, ürünü tükettiğinizde siz de florüre maruz kalıyorsunuz.

Kısırlık Problemi
ABD’de yürütülen bir araştırmada şebeke suyu ya da diğer içeceklerde litrede 3 mg’dan fazla florür bulunan bölgelerde erkeklerde kısırlık ve kadınlarda ise doğurganlık oranlarının düştüğü gözlemlenmiştir. Ayrıca florür oranı yüksek bölgelerde testosteron hormonunun ortalamanın altında olduğu gözlemlenmiştir.
IQ Oranında Düşüş
Meksika, Çin, İran ve Hindistan’da yapılan 24 farklı çalışmada IQ oranı ile florür oranının ters orantılı olduğu tespit edilmiştir. Tüketilen sulardaki florür oranı litrede 1 mg artarsa =,59 IQ oranında düşüş kaybına yol açtığı gözlemlenmiştir.
Tiroid Hormonlarında Azalış
Ukranya’da yapılan bir araştırma litrede 2.3 mg florür’ün troid hormonlarında azalmaya sebep olduğunu tespit edilmiştir. Ayrıca 20. yüzyılın ortalarında aşırı tiroid bezi salgılanması durumunda florür tedavisi yapılmaktaydı.
Kemik Erimesi
Vücudumuzun idrar yolu ile atamadığı florür’ün beyin ve kemiklerde biriktiğinde  bahsetmiştik. Yapılan bir araştırmaya göre içme suyunda florür olan bölgelerde özellikle çocuklarda kemik rahatsızlıklarının 2 kat fazla oranda olduğu gözlemlenmiştir.
Romatizma Belirtileri
Florür’ün kemikte birikmesi kemik erimesi haricinde romatizma sorununa da yol açmaktadır. Aslında burada romatizma rahatsızlığı yerine romatizma belirtilerini gösteren rahatsızlık demek daha doğru olacaktır. Bu sebeple belirtilerin romatizma olduğunu düşünerek yanlış tedavi uygulanması olağan bir durumdur.
Alzheimer Hastalığı
Florür’ün beyinde birikmesi sonucunda merkezi siniz sistemine zarar verdiğini tespit eden bir çok araştırma bulunmaktadır. Florür oranı beyinde arttıkça uzun vadede Alzheimer hastalığına ve davranış değişikliklerine yol açtığı tespit edilmiştir.

BAVUL ACADEBİ

About BAVUL ACADEBİ -

Scientia vincere tenebras.

Abone Olun :