Alvar Aalto, modern mimarlık ve tasarımının ile en büyük isimlerinden biridir.
Finlandiyalı A. Alto, 20. yüzyılın en önemli mimarlarındandır. En büyük katkısı Bauhaus’un ve uluslararası üslubun öbür türevlerinin katı mimarlık öğelerini insanileştirmiş olmasıdır.
İnancını kısaca şöyle özetlemiştir: “Yaşama daha kişisel bir yapı kazandırmak mimarın görevidir”.
Aalto, 1921′de Helsinki Politeknik Okulu’nu bitirdi ve 10 yıl içinde, yapıları ve mobilyalarıyla, Finlandiya mimarlığının başlıca ustası olurken, bu mimarlığın sesini uluslararası alanda ilk kez duyurmayı başardı.
1927-1933 arasında Turku’da çalıştı. 1933′te Helsinki’ye yerleşti. 1935′te ilk eşi mimar Aino Marsio’yla, kayınağacı levhalarının üstüste yapıştırılıp bükülmesiyle elde edilen mobilyalar üreten Artek şirketini kurdu. Pek çok ulusal ve uluslararası ödüle değer görülen Aalto, 1963-1968 yıllarında Finlandiya Akademisi başkanlığında bulundu.
Aalto kendine özgü mimarlık üslubunu, konferans salonundaki akustik dalgalı tavanıyla ünlü Viipuri kütüphanesinde (1927-1935; 1943′te yıkıldı) ve basım odasındaki koni biçiminde sütunlarıyla ilgi çeken Turun Sanomat gazetesi binasında (1927-1930) geliştirdi. Paimo sanatoryumuyla (1929-1933) uluslararası üne kavuştu: Altı yapıdan oluşan bütün, balkonlarının her biri gün ışığını en çok alacak biçimde tasarlanmıştır.
1937′deki Paris Sergisi ve 1939′daki New York Dünya Fuarı için hazırladığı Finlandiya pavyonlarıyla ve New York Modern Sanat Müzesi’nde çalışmalarına ayrılan 1938 sergisiyle ününü pekiştirdi. Harvard Üniversitesi’nde ders verdi, bir yandan da Cambridge’deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde Baker House yatakhanelerinin tasarımını yaptı (1947-1948).
Rusya-Finlandiya savaşının (1940) ve II. Dünya Savaşı’nın Finlandiya’da yol açtığı yıkım, ülke boyutunda bir yeniden yapılanma ve kentleşme planı gerektirince söz konusu plan (özellikle Helsinki kent merkezinin düzenlenmesi), Aalto’nun başkanlığı altında bir komisyon tarafından tasarlandı.
Bir adada yer alan Saynatsalo kasabası için de, çevredeki göl ve ormanlarının manzaralarını vurgulayan bir belediye merkezi yapan (1950-1952) Aalto’nun sonraki yıllardaki yapıları daha sadedir. Ancak anıtsal Kongre Evi’nde (1962-1975) ve Helsinki Kültür Merkezi’nde de sanatın insancıl boyutlarını ortaya koymuştur.
Derleyen ve Düzenleyen : Aysel Buşman