Narsisizm kelimesi Yunan Nergis(Narcissus)
efsanesinden gelmektedir. Güzelliği ile tanınan yakışıklı genç bir avcı olan
Narcissus, bir gün ormanda durgun, gümüş rengi bir göletten su içmek için
durur. Göletin kenarında diz çökerken, kendi yansımasını görür ve ona âşık
olur. Gördüğü yansımasına “Seni seviyorum” diye seslenir. Suda görüp âşık
olduğu yansımasının güzelliğinden kendini uzaklaştıramadığı için sonunda öz
sevgisi onu tüketip ölür ve ismini aldığı güzel çiçeğe, ‘’Narcissus’’a dönüşür.
Günlük kullanımda, narsisizm kibirli bir şekilde bencil
olan birine işaret eder. Öte yandan öz-sevgi, başkalarını sevme yeteneğini
engellemeyen, kişinin sağlıklı bir şekilde kendisine olan sevgisidir. Narsistik
Kişilik Bozukluğunun (NPD) ayırt edici özellikleri büyüklük, diğer kişilere
olan empati eksikliği ve takdir edilmeye ve beğenilmeye ihtiyaç duymalarıdır.
Bu duruma sahip olan insanlar sıklıkla kibirli, ben merkezli, manipülatif ve
talepkâr olarak tanımlanır. Büyüklük hayallerine odaklanmış (kendi başarıları,
güzelliği, mükemmellikleri vs.) ve kendilerine özel bir muameleyi fazlasıyla
hak ettiklerine inanmışlardır. Narsistik Kişilik Bozukluğu kadınlardan daha çok
erkekleri etkiler. Bu özellikler tipik olarak erken yetişkinlikte başlar ve iş
hayatı ve diğer kişilerle olan ilişkiler gibi birçok bağlamda sürekli belli
olmaktadırlar.
Bazı çocukların narsisizm özelliklerini gösterebilmesine rağmen,
bu onların yaşlarına göre tipik olabilir ve narsistik kişilik bozukluğu
geliştirecekleri anlamına gelmez. Narsistik kişilik bozukluğu olan insanlar,
üstün ya da özel olduklarına inanırlar ve çoğu zaman bir şekilde eşsiz ya da
yetenekli olduklarına inandıkları diğer insanlarla ilişki kurmaya çalışırlar,
bu ilişkinin temelinde dışardan görünenin aksine, genel olarak oldukça kırılgan
olan, kendilerine olan öz saygılarını artırmak yatar. Narsistik Kişilik
Bozukluğu olan bireyler başkalarının kendisini çok düşündüğünü bilebilmek için
sürekli bir fazladan beğeni ve ilgi arayışı içindedirler. Eleştiriye ve
yenilgiye tahammül etmekte zorlanmakta ve olası bir eleştiri veya reddedilme
gibi bir durumla karşı karşıya kaldıklarında kendilerini aşağılanmış ve boş
hissederler.
NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN NEDENLERİ:
Narsistik kişilik bozukluğunun nedeni bilinmemekle
birlikte, bazı araştırmacılar biyolojik olarak savunmasız çocuklarda, aşırı
koruyucu veya ihmalkâr ebeveynlik biçimlerinin etkili olabileceğini
düşünmektedir. Kişiliğin gelişmesi ve diğer akıl sağlığı bozukluklarında olduğu
gibi, narsistik kişilik bozukluğunun da kompleks bir sebebi vardır. Çevrenin
etkisiyle beraber genetik ve nörobiyolojinin de narsistik kişilik bozukluğunun
gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmektedir.
Çevre:
Birbirine uymayan ebeveyn- çocuk ilişkileriyle beraber çocukta kötü bir
tecrübeye neden olan aşırı eleştiri veya aşırı hayranlık, övme durumları.
Genetik: Kalıtsal
olarak gelen özellikler.
Nörobiyoloji:
Beyin, davranış ve düşünme arasındaki bağlantıdan
kaynaklanan nedenler.
TEDAVİ:
Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler problemlerini ve
savunmasızlıklarını kabul etmeye karşı çıktıkları için tedavi süreci oldukça
zor olabilir. Bireysel ve grup psikoterapi, narsistik kişilik bozukluğu olan
kişiler için diğer kişilerle daha sağlıklı ve şefkatli bir şekilde ilişki
kurmalarında yardımcı olabilir. Zihinselleştirme temelli terapi, aktarım odaklı
psikoterapi ve şema odaklı psikoterapi, narsistik kişilik bozukluğunu tedavi
etmenin etkili yolları olarak önerilmiştir.
TARİHTE
İZ BIRAKMIŞ VE GÜNÜMÜZDE BİLİNEN BAZI NARSİSTLER:
1. Büyük
İskender:
Büyük İskender hırslı bir narsistin bütün özelliklerini sergiledi. Kendi
kişisel isteklerini gerçekleştirmek için bir sebepten büyük bir ordu kurdu.
Askerlerinin ya onunla ya da ona karşı olduğuna ve sadık olan askerlerini
sonsuz savaşlara götürdüğüne inanıyordu. Sadece kendi şanı ve kişisel fetihleri
için çok fazla harcama yaptı. Generallerinin ya da askerlerinin dökülen
kanlarına hiçbir duygu göstermedi ama görkemli vizyonlarına inancı tamdı.
2. Adolf
Hitler:
20. Yüzyılın şüphesiz en büyük liderlerinden biri olan Adolf Hitler,
milyonlarca masum insanın ölümünün görüldüğü bir savaş başlattı, Yaptığı
eylemleri, kuşağımızdaki en büyük savaşlardan birini, tüm o ve diğer tüm beyaz
Almanların, diğer herkesten üstün bir ırk olduğuna dair sarsılmaz inançları nedeniyle
başlattı. Davranışları, diğerlerinin çektiği acılara karşı hiçbir empati
göstermemesi, kendi savaşını ilerletmek için sahte propagandasını yayması ve
herkesin kendine katılmasını talep etmesi nedeniyle, bencil bir narsistin tipik
bir örneğidir.
3. VIII.
Henry:
hem karizmatik hem yakışıklı olduğu düşünülen VIII. Henry aynı zamanda tarihin
en acımasız ve en egemen liderlerinden biriydi. Ayrıca, siyasi nedenlerden ve
kibrinden dolayı tahtına varis ve bir oğul için boşuna arayışıyla meşhurdur.
Empati göstermediği ve görünüşüyle ilgili endişe duyduğu bilinmektedir.
4. Napolyon
Bonaparte:
Napolyon Kompleksi terimi Napolyon Bonaparte’ın düşük özsaygı duygularını
telafi etmek için aşırı agresif davranışlarından kaynaklanmaktadır. Napolyon,
kendisini tanıyan, büyük düşüncelere sahip olan ve özel olduğuna inandığı
herkes tarafından bir tiran olarak kabul edildi.
5. Madonna:
Madonna
kendisinin ilgi odağı olmayı sevdiğini ve onun aşırı sahne kıyafetleriyle
görünmesinin narsistik eğilimlerinin bir ipucu olduğunu ve ayrıca şaşırtıcı
başarısının bir kısmının narsistik kişilik bozukluğuna düştüğünü ve teşhircilik
sevgisinin onu gündemde tuttuğunu itiraf etmiştir.
6. Donald
Trump:
Donald Trump bir narsistin tüm tipik özelliklerini sergilemekte olup, tüm
otelleri ve diğer malları büyük harflerle kendi ismini taşımaktadır, kendisine
verdiği önemden dolayı dış görünüşüne son derece özen göstermekte ve genel
olarak hiçbir eleştiriyi de kabul etmemektedir.
KAYNAKÇA:
Derleyen-Düzenleyen : Sena Gür