Yeni anti-kanser
silahı: nanoteknoloji
Nanoteknoloji Nedir?
Nanoteknoloji; atomların ve moleküllerin en küçük birimlerini ifade etmek ve maddeyi atomik boyutu ile kontrol etmek amacı ile kullanılmaktadır. Atom üstüne atom koyarak yeni maddeler oluşturmayı ve mevcut maddelerin moleküler yapısını değiştirerek yeni maddeler oluşturma çalışmalarını içermektedir. Eğer doğadaki atomik dizilim taklit edilebilir ya da kopyalanabilirse atomlar hareket ettirilebilir ve böylece birçok farklı madde oluşumu sağlanabilir.Bu teknolojiyle üretilebilecek birçok mikroskobik aygıtlar belki de damarlarımızda dolaşacak ve birer uzman gibi tedavi sağlayacaklardır. Nano boyuta sahip yapıların fiziksel özelliklerini anlaşılması ile yeni bir nanoskopik dünya ile bir köprü kurulabilir.
Nanoteknoloji; atomların ve moleküllerin en küçük birimlerini ifade etmek ve maddeyi atomik boyutu ile kontrol etmek amacı ile kullanılmaktadır. Atom üstüne atom koyarak yeni maddeler oluşturmayı ve mevcut maddelerin moleküler yapısını değiştirerek yeni maddeler oluşturma çalışmalarını içermektedir. Eğer doğadaki atomik dizilim taklit edilebilir ya da kopyalanabilirse atomlar hareket ettirilebilir ve böylece birçok farklı madde oluşumu sağlanabilir.Bu teknolojiyle üretilebilecek birçok mikroskobik aygıtlar belki de damarlarımızda dolaşacak ve birer uzman gibi tedavi sağlayacaklardır. Nano boyuta sahip yapıların fiziksel özelliklerini anlaşılması ile yeni bir nanoskopik dünya ile bir köprü kurulabilir.
TÜMÖRLERİ HEDEF ALAN SAĞLIKLI HÜCRELERİ ETKİLEMEYEN NANO-PARÇACIKLAR GELİŞTİRİLDİ!
Shanghai’daki biliminsanları yürüttükleri
araştırmada, kemoterapiye alternatif olarak tümörleri güvenli ve verimli bir
şekilde, hastalara hiçbir yan etkisi olmadan tedavi edebilecek büyük bir
gelişme yaşandığını açıkladı.
Kemoterapi, kanser tedavisinde uzun süredir
kullanılıyor ve kanser hücrelerini öldürmek amacıyla, bir veya daha fazla ilaç
karışımının hastanın kan dolaşım sistemine enjekte edilmesini içeriyor. Ancak,
bu tedavi aynı zamanda sağlıklı hücreleri de etkiliyor ve bağışıklık sisteminin
enfeksiyona karşı zayıf düşmesine, yorgunluğa ve saç dökülmesine sebep oluyor.
Çin Bilim Akademisi’nin bir bölümü olan Şangay
Seramik Enstitüsü’nden bir gup biliminsanı, inorganik, toksik olmayan ve
vücutta dolaşarak, sadece tümörleri hedef alan, sağlıklı hücreleri etkilemeyen
nano-parçacıklar geliştirdiklerini duyurdu. Enstitü’nün başaraştırmacısı Shi
Jianlin, laboratuvar fareleri üzerinde yapılan testlerde, tümörlerde yüzde 85
oranında küçülme gözlendiğini ifade etti.
Testler icin araştırmacılar, Fe3O4 ve
bir nakil maddesi ve glikoz oksitleyici olan SiO2 nano-parçacıklarını
farelerin damarlarına enjekte ettiler. Parçacıkların asidik ve yüksek glikoz
içerikli ortamda tümör hücrelerini hedef alırken kimyasalların da tümör
hücrelerindeki reaksiyonları tetikleyerek zararlı madde üretip hücreyi
öldüreceğini belirttiler.
Shi, ekibinin Mg2Si isimli bir
başka nano-parçacık daha yarattığını söyledi ve bu parçacığın sağlıklı dokunun
nötr ortamına zarar vermediğini, yalnızca tümörün asidik ortamında reaksiyonu
tetiklediğini ifade etti. “Bu reaksiyon tümör hücrelerindeki oksijenin büyük bir
kısmını tüketecek ve bu hücrelerdeki damar sistemini bloklayarak, dışarıdan
gelecek oksijen moleküllerini ve besin tedariğini engelleyecek. Sonuç olarak
tümör hücreleri deyim yerindeyse açlıktan ölecekler” dedi.
Araştırma hakkındaki makaleler, Chemical Society
Reviews, Nature Nanotechnology ve Nature
Communications dergilerinde basıldı.
Chemical Society Review’de yapılan makale değerlendirmesinde, bu
çalışmanın nano-parçacıkla tetiklenen hızlı kimyasal reaksiyonların kanser
tedavisinde kullanımının güzel bir örneği olduğu ve yazarların uygulanabilecek
farklı bakış açılarına vurgu yaparak bu konu hakkında eksiksiz bir fikir ve
yöntem gelişimi sağladıkları ifade edildi.
Şangay’daki Fudan Üniversitesi’nin Huashan
Hatanesi’nde hematoloji uzmanı olan Dr. Chen Quinfen, yeni tedavinin çok
heyecan verici olduğunu dile getirdi. Dr. Chen, “Kemoterapi tedavisi sırasında
ve sonrasında lenfoma ve lösemi hastaları, kan trombozlarının veya beyaz kan
hücrelerinin azalmasından, karaciğer, böbrek veya sinir sistemlerinin zayıflamasından
mustarip oluyor. Lösemi hastalarının yarısından fazlası kemoterapi sonrası
yaşanan komplikasyonlar sonucu yaşamını yitiriyor” diye belirtiyor ve ekliyor,
“Nano-parçacıkların temel avantajı, onların sitoplazmaya ve çekirdeğe
girebilecek kadar küçük olmaları, ki bu da tedavinin daha kesin ve verimli
olmasını sağlıyor.”
Shi yaptığı konuşmada, araştırmalarının henüz
laboratuvar testleri aşamasında olduğunun ve gelecekte ekibinin klinik
çalışmalar için en uygun yaklaşımı benimseyeceğinin altını çizdi ve ekledi:
“Testler terapimizin tümör metastazını engelleyebildiğini kanıtladı. Umut
ediyoruz ki, araştırmamız klinik olarak da katkı sağlayacaktır.”
KAYNAK:http://english.cas.cn/newsroom/news/201804/t20180413_191652.shtml
https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2018/05/01/yeni-anti-kanser-silahi- nanoteknoloji/